Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Türkiye'de düşük karbon stratejisi geliştirilmesi için bir adım daha attı.
Projenin etkili isimlerinden Uluslararası bir kalkınma uzmanı ve Cornell İklim Değişikliği Bilim Üyesi olan Rade Glomazic şu bilgileri paylaştı;
Sayın Glomazic, son üç yıl içinde
Türkiye’de birden çok projede görev aldınız değil mi?
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (ÇŞB)
ile işbirliği içinde, NATURA 2000, Düşük Karbonlu Kalkınma ile İstilacı ve
Yabancı Türler projeleri gibi birçok proje geliştirdik.
Memnuniyetle ifade etmek isterim ki,
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yanı sıra İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi
Koordinasyon Kurulu gibi diğer önemli kamu kurumlarındaki meslektaşlarımızla
iyi ilişkiler ve iletişim geliştirdik. Yerel uzman ekiplerin desteği, bilgisi
ve üst düzey performansı ile kamu kurumlarının özellikle çevre ve iklim
değişikliği konusundaki artan ilgisi ve özverisinden çok etkilendik.
Odağınız kanıtlara dayalı politika
oluşturmak mı?
Evet, odaklandığımız sektörlerde,
ileriye dönük birkaç farklı senaryo öngörebilmek adına, sahadaki durumların
gerçek analizine dayanan modeller geliştiriyoruz. Uzun vadede, bilimsel
sonuçların sağlıklı karar için anlamlı girdiler sağlayabilmelerinde, karar
vericilerin açık ve net bir bilim-politika ortak alanına sahip olmaları çok
önemli.
Teknik anlamda diğer ülkelerle
karşılaştırıldığında en önemli fark nedir?
Düşük Karbonlu Türkiye Projesi,
Türkiye üzerindeki doğrudan emisyon azaltım etkisine sahip olabilecek bir dizi
azaltım eylemini kapsayan çok özel bir odağa sahip. Ve içeriği oldukça
kapsamlı; sadece seçilen eylemlerinin sera gazı emisyon azaltım
potansiyellerini değil aynı zamanda eylemlerin sosyal, çevresel ve ekonomik
etkilerinin bir değerlendirmesiyle birlikte eylemlerin fayda-maliyet analizini
de içeriyor. Yani, proje kendi içinde çok çeşitli teknik çalışmaları da
barındırıyor.
Ayrıca, proje Türkiye'nin sera gazı
emisyonlarının %42,6'sı (2016) gibi önemli bir yüzdesini oluşturan sektörler
olan binalar, atık, ulaştırma ve tarımı ele almayı hedefliyor.
Sayın Glomazic, projenin ana nedeni
nedir?
AB destekli Düşük Karbonlu Türkiye
Projesi'nin amacı, orta ve uzun vadeli iklim eylemlerine hazırlık için ulusal
ve yerel kapasiteyi arttırmak ve Ulusal İklim Değişikliği Eylem Planı'nın
(UİDEP – NCAAP) özellikle düşük maliyetli iklim değişikliği azaltım
politikaları ve tedbirlerine odaklanan düşük karbonlu stratejilerin
gerçekleştirilmesini desteklemek için analitik bir temel oluşturarak AB iklim
politikası ve mevzuatına, aşamalı olarak uyum sağlayabilecek, iklim dirençli
düşük karbonlu kalkınmaya (LCD) doğru ilerlemektir.
Odak noktası nedir?
Proje Yararlanıcısı ve proje için odak
noktamız Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (ÇŞB). Bununla birlikte, projeyi Türkiye
İstatistik Kurumu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı gibi uygulayıcı diğer bakanlıklar ve ilgili
kurumlara ek olarak yerel yönetimler, akademik kuruluşlar, sektörel uzmanlar ve
STK'lar gibi diğer kilit paydaşlarla işbirliği içinde yürütüyoruz.
Uygulamadan kim sorumlu?
Proje, hem iklim ile ilgili konularda
hem de yerel ve uluslararası uzmanlardan oluşan bir ağla Türkiye'de projeler
yürüten, Avrupa'nın önde gelen danışman şirketlerinden Hulla & Co Human
Dynamics KG Austria'nın liderliğindeki uluslararası bir konsorsiyum tarafından
yürütülmekte. Belçika'dan Agriconsulting Europe S.A. ve Bölgesel Çevre Merkezi
(REC) Türkiye konsorsiyumun diğer iki üyesi.
Proje Mayıs 2020’de tamamlanacak,
başlangıçtan itibaren gerçekleştirilen ana faaliyetler neler?
Proje operasyonunun ilk yılında, Proje
Paydaşları ile yakın bir işbirliği içinde, söz konusu alanlarda ileriye dönük
politika ve stratejiler için bir temel oluşturan, mevcut iklim değişikliği
azaltım ve Düşük Karbonlu Kalkınma politikaları, stratejileri, mevzuatı ve
kurumsal performansın değerlendirilmesine yönelik beş rapor hazırlandı. Bu
çalışma, kompleks sektörel kalkınma politikaları ve sektörler arası ilişkilerle
birlikte iklim değişikliği politikalarının odaklanan ekonomik sektöre olan
etkisinin iyice kavranmasına direkt olarak katkı sağlıyor. Bu çalışmanın bir
parçası olarak, kamu, yerel yönetimler ve iş dünyasının yanında ilgili tüm
kamuoyuna yönelik güçlü bir iklim değişikliği bilgi ve eğitim platformu; Ulusal
İklim Değişikliği Bilgi Portalı (UİBP) geliştirdi.
Özellikle i) AB Yakıt Kalitesi
Direktifi, (2009/30/EC), ii) AB Karbon Yakalama ve Depolama Direktifi
(2009/31/EC), iii) AB Emisyon Ticaret Sistemi Direktifi (2009/29/EC), ve iv) AB
Girişim Paylaşım Kararı (406/2009/EC) olmak üzere, ilgili AB deneyiminin (AB İklim Müktesebatı),
ulusal mevzuata uyarlanma olasılığının Düzenleyici Etki Analizi (DEA), projenin
2. Bileşeni kapsamında gerçekleştirilen faaliyetlerin önemli bir bölümünü
oluşturuyor. DEA, farklı alanlarda iklim değişikliği politikasının tutarlılığı
ve entegrasyonu için önemli bir araç olarak kabul edilir ve politik karar
vericiler için kanıtlar sunmak için farklı sosyo-ekonomik ve çevresel etkiler
göz önünde bulundurularak gerçekleştirilir. DEA danışma sürecinde, 30’un
üzerinde saha ziyareti ve proje paydaşlarıyla
toplantılar gerçekleştirildi ve dört ön DEA raporu hazırlandı. Sektörel
Etki Analizi (SEA) AB İklim Değişikliği Müktesebatının pazara ulaşım, kamu
ihaleleri ve sektörel rekabet gücü üzerindeki olası ve olumsuz etkilerini
tahmin etmeye olanak sağlayacak.
Projenin 3. Bileşeni kapsamında,
belirlenen 16 azaltma eyleminin sera gazı emisyon azaltım potansiyellerini ve
olası maliyetlerini modelliyoruz. Ayrıca, azaltım eylemlerinin sosyal, çevresel
ve ekonomik etkilerini de analiz ediyoruz. Ve son olarak, 4. Bileşen
kapsamında, her sektör için projenin tüm çıktılarını göz önünde bulunduran,
genel bir değerlendirme ve tavsiye listesi hazırlıyoruz ve kamu kurumlarına
yönelik düşük karbon politikaları oluşturmak için araçlar üzerine kapasite
geliştirme faaliyetlerine öncelik veriyoruz.
Olası azaltma eylemleri oluşturuluyor
mu?
Sera gazı azaltma potansiyelleri ve
Ulusal İklim Değişikliği Eylem Planı kapsamında binalar, atık, ulaştırma ve
tarım sektörleri için belirtilen eylemlerin maliyetlerinin belirlenmesi
projenin 3. Bileşeninin ana amacı. Sektörel sera gazı azaltım eylemlerinin ön
incelemelerinin taranmasına dayanarak, olası sektörel sera gazı azaltma
eylemlerinin taslak listesi, projenin Faydalanıcısı olan Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı ile görüşmeler yapılarak birlikte hazırlandı. Çevre Şehircilik
Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı,
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve TÜİK de dâhil olmak üzere diğer proje
paydaşlarıyla yapılan görüşmeler, ihtiyaç duyulan potansiyel sektörel sera gazı
azaltma eylemleri ve verilerinin konuşulması amacıyla gerçekleştirildi.
TIMES modelleme çerçevesi nedir?
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA)
tarafından geliştirilen ve desteklenen ve dünya çapında kullanılan entegre
arz-talep yazılımı olan TIMES Modelleme Çerçevesi, sera gazı potansiyelleri ve
maliyet değerlendirmesi ile uzun vadeli senaryoların gelişimi için temel bir
araç olarak seçildi. Sektörel TIMES Model modülleri, odaklanılan dört sektörün
her biri için enerji ve malzeme akışlarının kapsamlı bir analizine dayanarak
oluşturuldu. Sektörel sera gazı değerlendirmesi için TIMES veri ihtiyaçları
belirlendi, proje paydaşlarıyla yakın işbirliği ve yoğun istişareler yoluyla
gerekli veri setleri toplandı ve doğrulandı.
Sayın Glomazic, ne tür bir yaklaşım
öneriyorsunuz?
Proje, Türkiye’deki ekonomik sektörlerin karşılaştığı kompleks zorlukları layıkıyla ele almak
için, yenilikçi bir yaklaşımla, iyi
bilinen ve yaygın olarak kullanılan çok sektörlü enerji ve sera gazı modelleri (TIMES
ve 2050 Hesaplayıcı) ile EX-ACT (tarım), COPERT5 (kara yolu
taşımacılığı) ve SWM (katı atık) gibi sektörel sera gazı değerlendirme
araçlarının bir kombinasyonunun kullanılmasını öneriyor.
Sera gazı emisyon azaltım
potansiyelleri ve maliyet değerlendirmesinin yanı sıra, uzun vadeli emisyon
azaltım eylem projeksiyonları ve gelecekteki olası senaryoların analizi, mevcut
ve yeni sektörel ve ulusal düşük karbonlu kalkınma politika ve
stratejilerindeki gerekli güncellenmelerin yapılması ve geliştirilmesi için
kritik öneme sahip.
Ayrıca, politika yapıcılar için
analitik bir temel oluşturan proje çıktıları, iyi tasarlanmış yatırım projeleri
aracılığıyla, sera gazı emisyonlarını belirlenmiş sektörlerdeki ekonomik
büyümeden ayrıştırmada kritik bir role sahip ulusal bir yatırım programı
geliştirmek üzere değerlendirilebilir. Bu yüzden, biz bu projenin her sektör için, bir yandan Türk ekonomisinde
bir büyüme sağlarken, emisyon azaltım etkileri de olan iyi tasarlanmış bir
Yatırım Planı ile takip edilmesini öneriyoruz.
4. Bileşen kapsamındaki kapasite
geliştirme faaliyetleri, Türkiye’nin, iklim değişikliği mücadelesi ile ilgili
küresel çabalarda yer alma sürecinde ortaya çıkabilecek zorluklara karşı,
hazırlıklı olması anlamında gerekli. Geçtiğimiz aylarda, proje ekibi, iyi
bilinen ve yaygın olarak kullanılan sera gazı değerlendirmesi araçları olan
TIMES (IEA tarafından geliştirilmiş ve 70’in üzerinde ülke tarafından
kullanılmakta olan bir entegre model), COPERT5 (AB tarafından taşımacılık
sektörü için geliştirilmiş ve 40 OECD ülkesinde kullanılmakta olan bir araç) ve
EX-ACT (UN FAO tarafından tarım ve ormancılık sektörü için geliştirilmiş ve 80
ülke tarafından kullanılmakta olan bir araç) ile ilgili üç eğitim organize
etti. İki gün süren, interaktif eğitim modüllerine, kamu, akademik kurumlar ve
STK’lardan 120’nin üzerinde uzman katıldı.
Biri Aralık 2017’de Bonn’da
gerçekleşen COP 23, diğeri ise sektörel ve yerel seviyede iklim değişikliği
azaltım ve düşük karbonlu kalkınma alanlarında katılımcılar arasında deneyim
paylaşımı amacıyla, Eylül 2018’de Finlandiya ve İsveç’e, proje paydaşlarına
yönelik iki çalışma ziyareti organize edildi.
Proje kapsamında gerçekleşecek önemli
faaliyetler var mı daha?
Önümüzdeki aylarda, 2. Bileşen
kapsamında Nihai Düzenleyici Etki Analizi raporları ve Sektörel Etki Analizi
raporlarının hazırlanması tamamlanacak.
Emisyon azaltım maliyet ve
potansiyellerinin değerlendirmesi ile birlikte, finansal olmayan sosyal kazanç
ve azaltım faaliyetlerinden kaynaklanan kayıplar, 3. Bileşen çerçevesinde ekonomik, sosyal ve çevresel
değerlendirmeler yoluyla belirlenecek ve analiz edilecek.
Planlama ve karar alma süreçlerini
desteklemek için “düşük”, “orta” ve “yüksek” büyüme oranlarını temsil eden
sektörel sera gazı emisyon senaryosu modellemesi (başlangıç ve azaltma
senaryoları) 4. Bileşen kapsamında gerçekleştirilecek. Odak sektörler için
iklim, ekonomik büyüme ve enerji güvenliği karşılaştırmasına yönelik umut
vaadeden iklim değişikliği azaltım ve düşük karbonlu kalkınma eylemleri
belirlenecek.
Kalan sekiz eğitim modülü; sera gazı
emisyonu azaltım değerlendirmesi için metodolojiler, veriler ve araçlara ve
ayrıca binalarda, atık, ulaştırma ve tarım sektörlerinde düşük karbonlu
kalkınma politikaları, stratejileri ve önlemlerinin uygulanmasına odaklanacak.
Ayrıca, her bir sektör için düşük karbon politikası geliştirmeye odaklanarak,
çevre politikalarında devlet kurumlarının kapasitelerinin arttırılması için
ayrı bir eğitim verilecek.
Projenin yenilikçi ve sektörler arası
bir yaklaşımı var. FAO ve WRI gibi kuruluşları dâhil etmesinin yanı sıra merkezi
ve yerel yönetimlerle birlikte sivil toplum sektörü ve akademik kurumlara, sera
gazı emisyonlarını ayrıştırmalarına yardımcı olacak modelleme araçları
geliştirdi.
Proje web sitesi için (tüm proje
raporlarına buradan erişilebilir):
http://www.lowcarbonturkey.org/
Human Dynamics bünyesindeki proje sayfası için:
https://www.humandynamics.org/en/project/turkey-analytical-basis-low-carbon-development